Hep mi alengirli olsun başlıklarımız, konularımızı bu defa da böyle bir klişenin kucağına oturmuş olalım. Bir kerede sevgilileri konu alalım! Merak ettiklerimizi, içimizde bulamadıklarımızı arama motorlarında bulma umudumuzu yazalım istedim. Birilerinin fikri madem bu kadar önemli! Hiç tanımadığınız insanların, hiç tanımadıkları sevgilileriniz için yaptığı analizler …
DevamıBeni tarihten silseler üzülmem, tarihte bir toz bulutu kadar esamem okunmaz, kendimi de bilirim haddimi de. Öyle dünyaya bırakacak büyük bir mirasım yok, birkaç kişi dışında yazdıklarımı okuyan da yok. Kimin ne işine yaracağını bilmediğim aforizmalar topluluğunca bir dizi saçmalıklar için çabalamanın yersiz bir beklenti olduğu kanaatindeyim. Bu yazı kimlere denk ge…
DevamıBugün; MÖ 677’deYunanlı yerleşimcilerin kurdukları koloninin kralları şerefine krallarının adını taşıyan “Byzantion’u” . 330 yılında Roma imparatorluğunun başkenti ilan ettiği yeni roma anlamına gelen “Nova Roma’yı. İmparator I. Konstantin’in ölümüyle Bizans İmparatorluğu süresince kentin resmi adı olarak ilan edilen Konstantin’in Kenti anlamına gelen '&…
DevamıPilavdan dönenin kaşığı kırılmadı ne hikmetse, halbuki bize kırılır demişlerdi. Ayrıca dostların gökyüzündeki yıldızlara benzediği yalanını bilahare tartışmak isterim. Hani laf ile yürümezdi peynir gemisi, hani arpa eken darı biçmezdi. Nasıl bir dönemin kucağında pışpışlanıyoruz Ah! Cenabı Hak’ta bir senaryomuz vardı, herkesin yazısı çizisi belliydi iyi kötü, son…
DevamıRuhumun en derinlerinden sirayet eden seyreltilmiş bir hüznü taşıyorum bedenimde. Gitmek istemek gibi de değil, kalmak gibi hiç değil. Bir tufandı yaşananlar, bir küçük kıyamet. Derdin arşı aştığı bir yerde kendimi soluyorum. Aradığım kendimin şimdiki bana hiç benzemediği gerçeğini bilip karşılaşmaktan korkmak kadar keskin bir hüzün. Yürüdükçe yol uzar, uzadıkça bi…
DevamıAçlığımı tok olduğum günleri düşleyerek bastırıyorum. Mide gurultularımın ezgileri var artık, büyük bir müzik resitali sunuyorum kendime. Ayağımda artık dikiş tutmayan bir yemeni, sırtımda yamadan tasarımı değişen bir hırka, bohem bir tarzım var kısaca. Yer gök benim dediğimde gülenler var! Ben de çok gülüyorum onlara, bir gecelerini benimle geçirseler inanırlar as…
Devamı“Özgürlük doruk ise, eşitlik temeldir” der Victor Hugo. Haklı… Olması gereken ve aslen olağan olan bir şeyin haklısı. Değişik, enteresan ve de komplike. Hasan Hüseyin Korkmazgil’in Acılara Tutunmak şiirinin içerisinde geçen “Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimizde” cümlesinden bir yankı çağladı kulağımda. Başka türlü nasıl anlatılır en soyut duyguların …
DevamıSınırsız hissediyorum, yüreğimin dar duvarlarını aştığımdan beri tüm kelimelerin anlamlarını bilerek yaşıyorum. Senin içinde açtığın çukurun kara deliğe dönüşmesine sebep olan her ne varsa ben hepsini aştım. Bunun ne muazzam bir duygu olduğunu her akşam ve her sabah günü kucaklarken anlıyorum. Anlamak ne harikulade bir yeti, kavramak ne muhteşem bir olgu, algılamak…
DevamıKurallıydı değil mi her şey? Edebiyatın divanı vardı çekyat akımı başlattılar ah şu serbest nazım çıbanın başı, Servet-i Fünun batının mı adamı? Ah bu Orhanlar, Atillalar, Edipler, Turgutlar, Özdemirler öyle bir dokundurdular ki aşikâre tahayyüle, öyle bir tuttular ki kalemi bugünümün sorumlusu hepsi. “Sıradan hayatlar şiir olabilir” demişti Orhan! Kalemini alan yazd…
DevamıHimalaya dağlarından Everest’e tek sıçrama ile düşmeden geçiş yapabildiğim günlerden bir Şebnemce güncesi. Hayatın erken büyüttüğü çocuklardanım ben, babası ölmüşlerden hani! Yetim diyenlerde var tabi, ben pek tercih edemiyorum. Zamansız geldiği zaman bazı hazin sonlar, zamansız büyümek durumunda kalıyor insan. Ben de hayatı zamansız omuzlayanlardandım ve de zama…
DevamıŞimdi usul usul bir kenarda hayatın şemsiye açıp sağanaklarından bizi kurtarmasını beklemek arzusu içerisinde siniyoruz köşemize. Ne acayip bir kurgu, ne enteresan bir işleyiş, ne tuhaf bir döngü derken sorgularımızın suallerimiz karşısında eğilip büküldüğünü seyre dalmışız. Ömründe bir şiirin satırlarında kendini gökyüzüyle paylaşamayan bir insanın Nazım’ın hikmetin…
DevamıDepresyonum geldi siklotimik miyim ben acaba? Çünkü anca bende olur öyle siklotimsi şeyler. Bir de bir arkadaşım vardı ona da böyle değişik şeyler olurdu. Severdi o, ben sadece denedim. Olmadı. Alt tarafı kendime sıcak bir kahve yaptım, kitabımı elime aldım, çoraplarım da tekleme diye annem bana depresyonda mısın dedi. Hayır yani, hava kapalı yağmurlu daha başka …
DevamıSıdkı sıyrılmış Sıtkı’nın, sıdkı yamanır mı? Benim olmak istediğim şey, sistemin oldurmaya çalıştığından çok daha güçlüyken, sitemin bana Sıtkı muamelesi yapması da dahil mi konuya? Hayır, hepsinden ala bir duvar var, müşfik duygularımı kalender meşrebimi meşrep-siz ve de kimliksiz kılmaya ant içmişler gibi. Biz bir platformda kaç karakter ediyoruz? İfadelerimizd…
DevamıUnutun her ne varsa, kurcalamayın dedenizden kalan saatleri, bırakın zaman en azından durduğu yerde kalsın. Geçmişin kokusu sinsin zamanın durduğu yerde odaya. Tamiri mümkün olmaz bazı zamanların. Telafisi olmaz bazen yaşatılan hislerin ve tedavisi yoktur bazı travmaların. Düşlerin düştüğü yerde realiteyi baz alır, hayatın istatistiklerini çıkarır rapor ederiz Azr…
DevamıPek bir müpt ezel tanıdığım insanların birçoğu, çok anlam verdiğim ve anlamsızca değer kaybeden bir grup müptezel. Ben şimdi bir şeyler söylesem hakaret mi olur ya da her zaman ki gibi susup kalbi kırılmasın diye geri mi durmalıyım? Sevgi temeli yıkık olan insanların saldırı biçimleri benim tanıdığım bir şey değil, anladığımda sevgisiz ve ilgisiz olduklarını geri d…
DevamıBEYKOZ DA BİR ANADOLU FENERİ Şimdi size İstanbul Beykoz’da bulunan saklı bir cennetten bahsedeceğim. Hep denize kıyısı olan insanları aradık, fakat huzura kıyısı olan bir yerde kendimizi bulmayı denemedik, bence tam sırası. Tarihi dokusunu değişmeden taşıyan ve neredeyse unutmuş olduğunuz hayallerinizi bile hatırlatacak olan manzarası ve iyot, yosun kokusuyla sizler…
Devamı
Sosyal Medya