BUGÜN

                                                 


İnsan bazen bıraktığı yerdedir, bazen başladığı, bazen sondadır, bazense birkaç adım önde.

Teoman’ın şarkısındaki dizeler gibiyim bugün, şarkının adı da bugün ve Teo der ki bugün;

“Hayat koyu bir bardak,
Sert bir pornoydu dün!

Bir tuzağa kaptırmıştım kendimi,
Ama eminim tanrı var bugün!

Bugün evimi yaktım, kitapları attım
Yıkandım temizim artık
Bugün çok giyindim çok pot yaptım
Ütülüyüm jilet gibi bugün
Siz de mi dostlarım? Dedim.
Öyleyse düş Sezar! Bugün.
Boğulurdum her sağanakta,
Yüzmeyi öğrenmişim sanki bugün…”

En başında ise; “Bugün sözcükler kusuyorum, cümleler kuramazken dün. Denize döktüm kendimi, ucuza gitmeyeyim diye. Bugün sıyrıldım rollerimden mutluyum, çünkü artık yokum bugün!” Der.

Bir bira eşliğinde, biraz müzik ve son defa kusmak eylemiyle tüm insanlara saygımı iletiyorum. Ruhun gıdası ve bünyenin cilası rızamla tüm iyi niyetlerimin son deminde öğrendim hoşça kal demeyi bilecek kadar ait olmayı. Kalmak artık itici bir yüzsüzlük beni çağıran başka bir yolsa ve ben bıraktım yüksek profil düşkünlere hizmetkarlığı dün. Bir avuç insancık çarptı vazgeçişimin bilmem kaçıncı günü kıyılarıma, cansız ruhlarının taşımaya çalıştığı bedenleriyle. Komik ve oldukça çaresizce… Sanırım insan kendini ölümsüz zannetmeye devam edecek, ta ki toprağı içine çekene dek!

Birkaç cümleyle sövüp, sonra affetmek gibiydi teşekkür etmek. Asıl menkıbene ulaşmamı sağladıkları için belki de… Bana açılan sonsuz yolun ve bilmedikleri fakat o gün bağışladıkları büyük özgürlüğün tadı var damağımda. İnsan adaletsizliğin eteklerinde birilerinin kölesi ise,  başardım demesin bir kez bile. Bağırıyorum avazım çıktığınca, ben başardım bugün! Tecellisi sirayet edecektir hakkın, çarklarına inandım ilahi olan adaletin o gün. Çünkü; yarım yarım insanlardan bir bütün çıkması imkansızdı. Bir bütünü bölen yarım kalmışlıklarıydı, onları yarım kılan; eksik kalan insani duyguları, hırsları ve ihtiraslarıydı. Yarımsın insan bütüncül bir bencillikle. Ahlaksızlığa tutulan çanakların hepsinin canı cehenneme! Varoluş bir kayboluş gerektirir bazen insan ömründe. Kayıp bir hazineysen bir de arayacaklardır seni her yerde. Derdim derdi olmasın kimsenin ve bazen tek bir cümle ile yüceltirsin kendini. Yücelik erdem gerektirir, erdem herkese bahşedilmemiş bir hediyeydi. Size yüce gönlümün armağanı olsun edinemediğiniz o koca erdem…

“Bir tuzağa kaptırmıştım kendimi,
Ama eminim tanrı var bugün!”

 

 

Yorum Gönder

6 Yorumlar

  1. Yine bir Şebnem yazıtı. Kimsenin dile getiremediğini dile getiren.

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir yazı olmuş. Yazılarınızın devamını beklemekteyim.
    Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, çok mutlu ettiniz beni 🙏🏻🥰

      Sil
  3. Birkaç cümleyle sövüp, sonra affetmek gibiydi teşekkür etmek. Oguz Atay'dan sonra örnek alabileceğim bir insan buldum galiba..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oo bu benim için ağır bir denklik oldu, çok duygulandım, layık olmaya çalışacağım ❤️🙏🏻

      Sil